İş

Avdagiç: İlk çeyreği tek haneli enflasyonla geçirmek çok önemli

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Kasım ayında yapılan seçimlerde ikinci kez İTO Başkanlığına seçildi. Asgari fiyat artışı, enflasyon oranları ve ekonomideki diğer gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Avdagiç, ilk çeyrekte enflasyonun yüzde 10’un altına düşmesiyle kalan üç ay için daha umutlu olmanın mümkün olduğunu belirtti.

‘Asgari Fiyattaki Artış En Alttan En Üste Beklenti Yarattı’

Ekonomim’de yer alan habere göre Avdagic, iş dünyasının en değerli gündem maddesinin 2023 fiyat skalasına ulaşmak olduğunu söyledi. Tüm firmaların fiyat artışlarını yönetmeye çalıştığını vurgulayan Avdagic, taban fiyattaki artışın aşağıdan yukarıya bir beklenti oluşturduğunu söyledi. Şu anda fiyat artışıyla ilgili iki referans olduğuna işaret eden Avdagiç, asgari ücrete yapılan yüzde 56’lık artış ve memur-emekli maaşlarına yapılan yüzde 30’luk artış olmak üzere, “Yüzde 56’yı tutturmak işveren için zor görünüyor. tüm ücret skalasında. En düşük seviyede yüzde 56 ile başlayan artışın, hızını biraz daha azaltarak üst gelirde kademeli olarak yüzde 35’e ineceğini düşünüyoruz. Ancak burada her şirket kendi şartlarına uygun olarak yetenekleri elde tutabilmek için ücret farklılaştırması yapacaktır. Kamu bile bilişim çalışanlarına ek ödeme yapılmasının önünü açtı.”

‘ENFLASYON İÇİN İLK 3 AYI GÖRMEMİZ GEREKİYOR’

Bu sene hiç kuşkusuz çalışma ortamına etkileri en çok merak edilen konu EYT. Fiyat gerçekleşmelerine ilişkin sohbetin devamında konu EYT’ye geldiğinde Avdagic, “EYT’nin bombası henüz düşmedi” benzetmesi yaparak kritik sürece dikkat çekti. EYT yasasının Ocak sonunda çıkmasının beklendiğini belirten Avdagic, düzenlemenin hem patron hem de çalışanlar için bazı handikapları olabileceğini açıkladı. Avdagiç, “Yaklaşık 1,5 milyon kişinin EYT olması bekleniyor. Emekli olanların bir kısmı mevcut işyerlerinde çalışmaya devam edecek, bir kısmı da başka bir yerde bulup çalışacak. Ancak bir kısmı ya iş bulamayacak ya da iş aramayacak. Tüm şartları yerine getirmesine rağmen emekli olmaktan çekinen bir kesim olacaktır” dedi.

Peki hem fiyat artışları hem de EYT ve kıdem tazminatı yoluyla piyasaya girmesi öngörülen 150 milyar TL’lik kaynağın enflasyona yansıması nasıl olacak? Şekib Avdagiç, sürecin iyi yönetilmesi uyarısında bulunurken, “Enflasyon için ilk çeyreği görmemiz gerekiyor. Çünkü ilk 3 ayda asgari ücret ve EYT kaynaklı ücret artışlarının etkisini göreceğiz. İlk çeyrekte enflasyonu yüzde 10’un altına, yani tek hanede geçirebilmemiz çok önemli. İlk çeyreği makul bir şekilde tek haneli enflasyonla atlatabilirsek, kalan üç çeyrek için daha umutlu olabiliriz. Bu konuda umutsuz değilim” dedi.

Avdagiç, ihracatçıların artık yoğun bir şekilde şikayet ettiği “baskılı kur” tartışmalarına ilişkin “Türkiye 2003-2007 yılları arasında çok kötü bir deneyim yaşadı” dedi ve şöyle devam etti: “O dönemde dolar 1.40’lardan 0’lara kadar geriledi. 1.17’ler Türkiye’de birçok üretici ithalatçı oldu.Uluslararası piyasadan çok rahat fonlar geliyordu ve sıcak para rahatlıkla geliyordu.Böylece biz bunu vatandaş olarak hissetmedik sistem işlemeye devam etti.Ancak keşke adım atsaydık O dönemde üreticimizi korumak ve geliştirmek için bugün çok farklı yerlerde olabilirdik.Temel yaklaşımımız döviz kurunun enflasyona paralel hareket etmesidir.” Avdagiç, Türkiye’de enflasyondaki artışın nedenlerinden birinin Avrupa’daki bazı üreticilerin Türkiye’deki dağıtım sistemleriyle el ele vererek “Türkiye’de piyasa yükseliyor” diyerek yeni bir pazar açması olabileceğini söyledi. enflasyon tartışmalarına açılan kapı.

‘SANAYİCİYE ARSA VERİLMELİ’

Avdagiç, sohbette yatırımlara gelince, sanayi bölgelerindeki fahiş fiyatları gündeme getirdi. Avdagiç, “Sektörümüzü öz sermayemizle verimli kullanmamız gerektiğini herkesin kabul ettiği bir yaklaşım” diyen Avdagiç, İstanbul hinterlandındaki bir OSB’de metrekare ortalama fiyatının 400 dolar, sadece 10 milyon olduğunu hatırlattı. 25 dönümlük bir araziyi alıp üzerine orta ölçekli bir fabrika kurmak için toprağa dolar yatırmak gerekiyor. olduğunu bildirdi. Avdagiç, “Yani 20 milyon dolarlık bir sermayeniz varsa, bunun yarısını arsaya yatırıp işinizi kuruyorsunuz” diyen Avdagiç, şöyle devam etti: En iyimser tahminle 100 birim sermayeniz var 1/ 3 araziye yatırım yaptı. Arsaya yatırılan yüzde 33’ü yüzde 3’e düşürürseniz yüzde 30 bedava kaynağınız olur. Arsaya 10 milyon dolar değil, 1 milyon dolar yatırım yapsaydınız, sermayenizin en az yüzde 30’unu gerçek yatırıma yönlendirebilirdiniz.”

Avdagiç, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre sanayi alanlarının toplam alanının Türkiye’nin toplam alanına oranının sadece yüzde 0,36 olduğunu, Almanya’da ise bu oranın yüzde 4,4 olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Biz diyoruz ki biz diyoruz. sanayileşecek, ancak topraklarımızın sadece yaklaşık %4’ü. Sanayiye yüzde 0,36 ayırdık ve Avrupa’nın en değerli sanayi yerini satan ülkelerinden biriyiz. Kendi sermayemizle geliştirme süreci dediğimizde aklımıza gelen ilk etkili çözüm ve hızlı bir şekilde hayata geçirebileceğimiz sistem, sanayiciye hızlı ve ekonomik bir sanayi sitesi tahsis etmektir. 49 yıllığına kiralansın diyoruz. ‘Emlak’ gibi ‘devlet malı’ olsun… Kesinlikle spekülasyona izin vermeyelim. Ancak toplam alanınızın sadece yüzde 0,36’sını sektöre ayırırsanız, fiyatlarda spekülasyon kaçınılmazdır. Ayrıca uygun fiyatlı arsa elde etmek, yatırımlar için tek haneli faiz oranlarıyla kredi vermekten daha pahalı.”

‘DAHA FAZLA TURİST GELİRSE NEYE YATIRIM YAPARIZ?’

İstanbul’un çok rahat bir turizm yılı geçirdiğini belirten Avdagic, kentteki yeni turizm yatırımlarının çok iyi gittiğini ancak İstanbul’da otel yapmaya uygun arsa sorununun had safhada olduğunun altını çizdi. Arsaların çok az olduğunu ve çok fahiş fiyatlara satıldığını belirten Avdagiç, tıpkı sanayici gibi otel yatırımcısının da sermayesinin değerli kısmını toprağa yatırması gerektiğini, bu nedenle İstanbul’da otel lokasyonunun geliştirilmesi gerektiğini söyledi. çok çabuk. Özellikle şehir merkezinde, Talimhane üzerinde ve Salipazarı-Maslak aksında yer ihtiyacı olduğunu kaydeden Avdagiç, İstanbul’un 2022’yi yaklaşık 16 milyon turistle kapattığını ancak bu olmazsa artışın mümkün olmayacağını vurguladı. arazi temini.

Şekib Avdagiç, “İstanbul 20-25 milyon turisti ağırlasın diyoruz ama nereye yatırım yapacağız” dedi. Doluluk oranı esasen yüzde 96-97. Bırakın 25 milyonu, 18 milyonu bile ağırlayamıyoruz.” Otel yatırımları için bu noktada arsa tahsis edilmesinin değerli olduğunu kaydeden Avdagiç, konut kiralama sürecinin de kesinlikle meşru bir statüye kavuşturulması gerektiğine işaret etti. Avdagiç, Bu bölüm tamamen kayıt dışıdır. Halk tepki vermiyor, sektör baskı yapıyor, tepki vermiyor ama bu bir gerçek. İstanbul’da bu şekilde kiralanan on binlerce ev var. Hepsi kayıtsız… Bir durum oluşturamadık. Bunlar gelişemez, aynı zamanda bu işin bir de güvenlik boyutu var. İstanbul’da turizmin gelişmesini istiyorsak, turist sayısını 25 milyona çıkarmak istiyorsak bu sorunları mutlaka çözmemiz gerekiyor.

‘YAZILIM VE BİLGİ AKADEMİSİ KURDUK’

İTO yönetimindeki İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) hakkında bilgi paylaşan Avdagiç, İstanbul Fuar Merkezi (İFM) hakkında da bilgi vererek, “Kaliteli olmak istediğimizi ilk günden beri söyledik. fuar alanı sağlayıcısı. TÜYAP bile şu anda 4 fuarını orada yapıyor. Herhangi bir kısıtlamamız yok. Bu anlamda çok güzel ve faydalı bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. CNR şartları yerine getirirse gelip fuar yapacak” dedi. 3-4 yıllık sözleşmeleri mutlaka yaptıklarını belirten Avdagic, “Burada ‘sosyal demokrat’ bir yaklaşım göstererek 1 salondan 11 salona kiralıyoruz. Dostları asla geri çevirmeyin diyoruz. Mümkün olduğu kadar kimseyi reddetmeyiz. Bu sayede birçok küçük ve orta ölçekli fuarın önünü açtık.” “Boş haftamız yok” diyen Avdagiç, “MÜSİAD’ın fuarını da dahil edemedik. ‘İTO seçim günü neden orada UNICERA var’ dediler ama biz açmıyoruz. bir hafta boş olsun” dedi.

Oda olarak SoftITo projesini başlattıklarını ve SoftITo Yazılım ve Bilişim Akademisi’ni kurduklarını söyleyen Avdagic, bu proje ile Türkiye’nin yazılım havuzunu geliştirmek istediklerini ifade etti. İDTM’de akademi birincisi olduklarını ve bir ay içerisinde yazılımcı yetiştirmek için 5 farklı disiplinde eğitimlere başlayacaklarını ifade eden Avdagiç, “Kapasitemizin 110 katını aldık. Hayalimiz üniversitenin sürekli eğitim merkezini harekete geçirmek, bu kursları her yerde açmak ve olabildiğince çok gence eğitim vermek… Çocukların artık 4 yıllık üniversite eğitimine sabrının kalmadığını görüyoruz. Üniversite eğitimi artık kabuk değiştiriyor. Buradaki en ilginç şey, eğitim için başvuranların çoğunun sosyoloji, arkeoloji, edebiyat ve coğrafya gibi farklı disiplinlerden olması.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort