İş

Almanya’da yurttaşlık ödeneği tamamen kesilebilir mi?

Almanya’da 2025 yılı bütçe taslağı Temmuz başında Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Ancak tasarıya ve olası tasarruf kalemlerine ilişkin tartışmalar dinmiş değil.

Taslağın onaylanması öncesinde Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti, işsizlere verilen yurttaşlık ödeneğine (Bürgergeld) ilişkin koşulları sertleştirme konusunda mutabık kalmıştı. Yeni düzenleme çerçevesinde ödenek alanların iş fırsatlarını reddetmeleri, iş ve işçi bulma kurumuna bilgi vermekten ya da kurumla iş birliği yapmaktan imtina etmeleri halinde aldıkları ödenekte daha hızlı ve daha yüksek kesintilerin devreye gireceği belirtilmişti.

Ancak koalisyon ortağı liberal FDP’den ödenek konusunda “daha fazla reform” çağrıları geliyor. Partinin Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai, geçen hafta yaptığı açıklamada hükümetin öngördüğü yeni düzenlemeyi yetersiz gördüklerini belirterek performansın daha fazla teşvik edilmesi ve devletin sosyal yardımlarının “gerçekten ihtiyacı olanlara” verilmesi gerektiğini savunmuştu.

Ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birlik’ten (CDU) ise daha radikal bir talep geldi. Parti içinde ağırlığı olan bir isim olan Genel Sekreter Carsten Linnemann, “çalışmaya isteksiz olduğu düşünülenlerin aldığı ödeneğin tamamen kesilmesi” çağrısında bulundu. Linnemann, “istatistiklerin altı haneli sayıda kişinin temel olarak bir işi kabul etmeye istekli olmadığına işaret ettiğini” ve “en az 100 bin kişinin haksız yere vatandaşlık ödeneği aldığını” söyledi. Bu durumda belirlenen koşulların yerine getirilmemesi halinde ödeneklerde yapılması öngörülen yüzde 30’a kadar kesintinin de yeterli olmayacağını savunan Linnemann, asgari yaşam standardını teminat altına almak için gereken sosyal yardımları içeren temel güvencenin bu kişiler için “tamamen kaldırılması gerektiğini” savundu.

Radikal kesinti talepleri seçim hamlesi mi?

CDU’lu politikacının ortaya attığı “haksız yere yardım alan 100 bin kişi” argümanını destekleyecek somut bir kanıt olmasa da Linnemann’ın önerisi sosyal yardımlara ilişkin yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Kendi partisinden desteğin yanı sıra eleştiri de alan CDU’lu siyasetçiye, Yeşiller, Sol Parti ve sosyal derneklerden ise “popülizm” tepkisi geldi.


CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann, “haksız yere ödenek alanlara” verilen ödeneğin tamamen kesilmesini talep etti. Fotoğraf: Kay Nietfeld/dpa/picture alliance

DW’ye konuşan siyaset bilimci ve “Blätter für deutsche und internationale Politik” adlı gazetenin editörü Albrecht von Lucke bu tartışma için öncelikle “haklı” değerlendirmesinde bulundu. Ancak Almanya’nın üç doğu eyaletinde düzenlenecek yerel seçimlerden bir ay önce gelen açıklamanın zamanlamasına da dikkat çeken Lucke, Birlik’in kendisini bu seçim yarışı döneminde anketlerde oldukça iyi performans sergileyen iki popülist parti Almanya için Alternatif (AfD) ve Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) BSW’nin baskısı altında hissettiği için sosyal yardım alanları hedef aldığı tespitinde bulundu.

Kim ne kadar yardım alıyor?

Federal Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığının web sayfasında “Yurttaşlık ödeneği, geçimlerini kendi gelirleri veya mal varlıklarıyla karşılayamayanların insan onuruna yaraşır bir asgari miktarı güvence altına almaktadır” ifadeleri yer alıyor. Söz konusu ödenek, 2023 yılının başında Hristiyan Birlik partilerinin de onayıyla eski adı Hartz IV olan işsizlik parası II’nin yerine yürürlüğe girmişti.

Halihazırda yaklaşık beş buçuk milyon kişi bu yardımdan yararlanıyor. Tek başına yaşayanlar ya da çocuklarını tek başına yetiştiren ebeveynler 563 euro yardım alırken çiftlerde bu miktar kişi başı 506 euro olarak belirlenmişti. Çocuklar için öngörülen miktar ise yaşa bağlı olarak 357 ila 471 Euro arasında değişiyor. Ayrıca sağlık sigortası, barınma ve ısınma masrafları da kamu bütçesinden karşılanıyor.

Ukrayna’daki savaştan kaçıp Almanya’ya gelenler de bu yardımdan faydalanıyor. Federal İstihdam Dairesi verilerine göre halihazırda yaklaşık 720 bin Ukraynalı yurttaşlık ödeneği alması da tartışma konusu.

Bu sosyal yardımlar için hükümet ilk etapta öngördüğü 37 milyar 600 bin euroyu daha sonra yaklaşık 41 milyar euroya çıkardı.
Sosyal ödenekler siyasilerin düşündüğünden çok daha fazla gelir vergisine mal oluyor. Bu yıl devlet, işsizlerin yanı sıra sosyal açıdan dezavantajlı diğer gruplara ve emeklilere ödenen ödenek için yaklaşık 176 milyar euro harcayacak. Bu da toplam federal bütçenin üçte birinden fazlası demek.

Ödenek tamamen kesilebilir mi?

Almanya’nın çok fazla harcama yaptığı gerekçesiyle bazı kişilere ödenen vatandaşlık ödeneğini kesmek isteyen CDU’lu politikacı Linnemann’ın bu talebi uygulanabilirlik açısından gerçekçi değil. Zira ihtiyaç sahiplerinin aldığı yardımı düşürmek çok zor, tamamen kesmek ise hukuken mümkün değil.

Bununla ilgili 2019 Almanya’nın en yüksek mahkemesi olan Federal Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar emsal teşkil ediyor. Söz konusu kararda devletin insan onuru için gereken asgari yaşam standardını teminat altına alması gerektiği belirtilmişti. Devletin insanların onuruna saygı göstermesi ve onu koruması gerektiği kaydedilmişti.

Suistimali engellemek için “yaptırımlara izin verilmesi gerektiğini” savunan siyaset bilimci von Lucke’ye göre ise işi daha radikal boyutlara vardırmadan önlem almak mümkün.

DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu